Doğayla Barışmak: Koronavirüs Sürecinde Kent ve Kırsal Yeniden Buluşuyor mu?

Yeni Koronavirüs salgını ile birlikte sosyal yaşantımızda yaşanan değişimler çevre ile olan etkileşimimizi ve hatta çevrenin, doğanın kendisini de etkiliyor. Karantina süreçleriyle birlikte kentlerdeki insan yoğunluğu ve sanayi üretiminde azalış, araç kullanımının asgari düzeye indirilmesi, seyahat engelleri doğada gözle görülür bir değişim yaratıyor. Bu değişimlerin en çarpıcısı hava kirliliği oranlarında okunabilir. Çin ve İtalya’daki 2019 ve 2020 yılları arasındaki hava kirliliğindeki değişimi gösteren haritalar, özellikle sanayi üretimlerinin durması veya yavaşlaması, araba kullanımının yok denilecek kadar azalması gibi değişimlere bağlanıyor. Yoğun bir sanayi üretiminin yaşandığı Çin’deki haritalar ise en çarpıcı değişimlerin yaşandığı ülke olarak karşımıza çıkıyor.

Görseller © theguardian.com

Karantina sürecine bütün ülkelerden önce giren Çin, Azot Dioksit oranlarının azalmasıyla hava kirliliğindeki azalmada büyük değişimler sergiliyor. Nitekim Çin, salgın öncesinde hava kirliliğindeki yüksek oranlarla da bilinen bir ülke olarak karşımıza çıkıyordu. Salgının ilk olarak başladığı Çin’in Wuhan kenti de benzer değişim grafiğini gösteriyor.

Çin’den sonra karantina sürecine geçen ve salgın sürecinde büyük kayıplar veren İtalya’da da hava kirliliğinde yaşanan değişimler çarpıcı. Salgından en çok etkilenen bölge olan İtalya’nın kuzey bölgesi, karantinanın ilk başladığı bölgeyi de oluşturması ile hava kirliliğinde en çok değişimin yaşandığı yer olarak grafiklere yansıyor.

Güney Kore ve İngiltere de hava kalitesinde yaşanan değişimlerde benzer görüntüler sergiliyor.

Sanayi devrimiyle birlikte kentlerde hızla artan hava kirliliği, Yeni Koronavirüs salgınıyla karantinaya giren kentlerde bir iyileşme sürecine girmiş gibi görünüyor. Bu değişimlerin iklim değişikliğine ve hava sıcaklığına olan etkisini ise önümüzdeki günlerde yapılacak muhtemel çalışmalarla göreceğiz. Öte yandan doğa, salgın sürecinde yaşanan resmi veya bireysel karantina önlemleri ile kendisine yeni yaşam alanları da bulmaya devam ediyor. Dünyanın dört bir yanından gelen görüntülerde doğal hayattaki hayvanların, kendi yaşam alanlarını bırakıp kentlere, kasabalara indiği görülüyor. Bu görüntülerin en çarpıcısı ise Galler’den geldi. Normal zamanda yerleşim yerine yakın bir kent parkında yaşayan keçiler bugünlerde doğal yaşam alanlarını bırakıp sokaklara iniyor.

İnsanların evlerine çekilmesi ve turistlerin artık gelmemesiyle keçiler, sokaklara inerek refüjlerdeki çim alanlarda otluyor, evlerin bahçelerindeki çalılar ve otlar ile besleniyor.